This study was carried out between 2013-2017 years to determine the local names, general
systematic characteristics, group characteristics, genotype number,
distinguishing characteristics, ecological requirements and economic importance
of blackish roses in Turkey. "Blackish roses" are a term used for the
first time as a group name for roses that are black and close flower colors. It
refers black and its allied roses. The studied plant materials were obtained
from GUL Herbarium and Botanical Garden at SüleymanDemirel University. Always
blooming roses in Turkey are generally R. odorata; and in small amounts to R.
borboniana and R. chinensis species. The genotype
number of them is around 20 in Türkiye. Five of these; Bursa (Kestel), Isparta
(Atabey) and Şanlıurfa (Halfeti) are in high importance commercially and as
local genotypes. When looked at the growing environments and spreading areas of
black roses; light intensity, number of sunny days in year, and high
temperatures are becoming important criteria. For this reason, they were
considered as long day plants. Southeast Anatolian region meets the best
ecological demands of these roses. This area is followed by the Mediterranean
and Aegean regions. Black Sea and Thrace are the least suitable geographical
areas. Considering the distribution areas and ecological requirements; the gene
center of blackish roses was estimated as the Southeast Anatolian region and
its environs. Successful rooting of stem steel in perlite environment is 15%
and 5% in soil. The caring and growing of these roses is more difficult than
others. The main reason for that is the ecological demands can not be met
adequately by any regions, except for the Southeastern Anatolia region of
Turkey. In this study; three hypotheses have been proposed about blackish
roses.
Bu
çalışma, Türkiye’deki siyahi yediveren güllerin yerel adlarını, genel
sistematik özelliklerini, grup özelliklerini, genotip sayısını, ayırt edici
karakterlerini, ekolojik isteklerini ve ekonomik önemini belirlemek amacıyla
2013-2017 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. “Siyahi gül” siyah ve siyaha
yakın çiçek renkleri olan güllerin grup adı olarak ilk kez kullanılan bir
terimdir. Siyah güllerle yakın akrabalarını birlikte ifade eder. İncelenen
bitki materyalleri Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki GUL Herbaryumu ve
Botanik Bahçesi’nden elde edilmiştir. Türkiye’deki yerel, kokulu, siyahi
yediveren güller genellikle R. odorata; az miktarda da R.
borboniana ve R.chinensis türlerine aittir. Genotip sayısı 20 civarındadır. Bunlardan
5’i; Bursa (Kestel), Isparta (Atabey) ve Şanlıurfa’dan (Halfeti) belirlenmiş,
ticari değeri yüksek, yerel genotiplerdir. Siyahi güllerin yetişme ortamlarına
ve yayılış alanlarına bakıldığında; habitatı ışık şiddeti, yıllık güneşli gün
sayısı ve sıcaklığın fazla olduğu ortamlar olduğu görülür. Bu nedenle uzun gün bitkileri olarak
değerlendirilmişlerdir. Siyahi güllerin ekolojik isteklerini en iyi karşılayan
Güneydoğu Anadolu bölgesidir. Bunu Akdeniz ve Ege bölgeleri takip eder.
Karadeniz ve Trakya ise en az uygun coğrafi alanlardır. Yayılış alanlarına ve
ekolojik isteklerine bakılarak; siyahi güllerin gen merkezi Güneydoğu Anadolu
bölgesi ve çevresi olarak tahmin edilmiştir. Serada perlit ortamında gövde
çeliklerinden köklendirilmesinde başarı % 15, toprakta % 5 civarındadır. Bakımı
diğer güllerden daha zordur. Bunun esas sebebi, Güneydoğu Anadolu bölgesi
dışında ekolojik isteklerinin yeterince karşılanamayışıdır. Bu çalışmada siyahi
güllerle ilgili 3 hipotez ileri sürülmüştür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | RESEARCH ARTICLE |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2018 |
Submission Date | August 1, 2017 |
Acceptance Date | November 13, 2017 |
Published in Issue | Year 2018Volume: 21 Issue: 3 |
International Peer Reviewed Journal
Free submission and publication
Published 6 times a year
KSU Journal of Agriculture and Nature
e-ISSN: 2619-9149